Sık Kullanılanlara Ekle

Ya İstiklal Ya Ölüm ! Ya İstiklal Ya Ölüm !

 
Eğlencenin Merkezindesin !
 
  Ana Sayfa
  ► Çorum & Mecitözü
  ► Şehitlerimiz
  ► Dini Köşemiz
  ► Atatürk Köşesi
  ► Vatan Köşemiz
  => İstiklal Marşımız (Tam)
  => İstiklal Marşının Açıklaması ve Anlamı
  => Atatürk'ün Hayatı
  => Atatürk Video
  => Cumhurbaşkanlarımız
  => Genelkurmay Başkanlarımız
  => Rütbelerini Öğrenelim!
  => Çanakkale
  => Şehit Şiirleri
  => Şehitlerimizden Mektuplar
  => Tarihimizi Biliyormuyuz?
  => Kan Uykusu-TSK
  => E.Sarızeybek & Siyaset Meydanı Görüntüleri
  => Osmanlı Devleti Kronolojisi
  ► Aşk ve Sevgi Köşemiz
  ► Slayt Dosyaları (Aşk & Sevgi)
  ► Bilgisayar Bankası
  ► Mp3 Dinlemek İsteyen!
  ► Film İzle (Online)
  ► Video Paylaşım Merkezi
  ► Klip Paylaşım Merkezi
  ► Eğlence Mekanı
  ► Enteresan Yazılar
  ► Sms Mesajları
  ► WebMasterler İçin
  ►Hack Dünyası (Sanal Alem )
  Son Dakika Haberler
  ► Spor Haberleri
  ► Online Yeni Oyunlarımız
  ► Online Sohbet Odalarımız
  Online Tv İzle (3-Sunucu)
  Online Msn,Yahoo,Google
  Hava Durumları (Özel)
  Radyo Arşivi (Online Dinle)
  Mavi Fm - Seviyeli Radyomuz
  Şans Oyunları Sonuçları
  Son Deprem İstatistikleri
  İlginç Bilgiler
  Hesap Makinesi
  Periyodik Cetvel (Fizik)
  Bilgi Yarışması
  İlköğretim Okulu Dersleri
  Türkiyeni Tanı
  Yeni Paralar-2009
  Msn Nick Oluştur
  Özel Nick Üretici
  Gözyanılmalar
  Sağlık Köşesi
  Tv'de Bugün ve Günlük Burç
  Site Anketimiz
  Ziyaretci Defteri
  İstatistikler
  Üye Girişi
  İletişim
  Çorum-Mecitözü Haber
  [.TC] Uzantılı Msn Hesap Alma
  Döviz Kurları (Özel)
 
Tarih:

EN ÇOK İNDİRİLEN YAZILIMLAR!

KAN UYKUSU

ONLİNE MÜZİK DİNLE ARŞİVİNDE ARADIĞINIZI BULUN!

Online Müzik Dinle

Çanakkale


.::ÇANAKKALE::.

 Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.

Çanakkale Boğazı’nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul’a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.

1914 yılında I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada’dan Boğaz’ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler. Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar.

24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz’a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on’u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.

19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzil­li bir bombardımana girişti. Boğaz’a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.

İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlar­dı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan­mayla Boğaz’a saldıracağını, yakında İstanbul’da olacağını Londra’ya bildir­di.

Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz’a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz’a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz’daki mayın sayısı on bir hat olarak 400′ü aşmıştı.

18 Mart 1915

İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı’na girdi.

Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.

İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.

İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz’ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos’a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atış­larıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:

«insan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su sütun­ları arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu.»

Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren’e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.

«Saat 13.45′de Suffren’in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patla­mayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti.»

Türk tabyaları, Boğaz’ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralan­dı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı’nı denizden aşamadılar. Büyük kayıp­lar vererek : Çanakkale Boğazı’nın geçilemeyeceğini öğrendiler.

İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı’nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlı­yordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir’den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders’in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.

Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal’in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen’de Conkbayır’da, savaştı. Cephanesi biten askerlere :

— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;

— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır’a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı’nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal’in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.

Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı.

Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar’dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8-9 Ocak’ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.

Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.

Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal’in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kaynağı oldu.

Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.

Atatürk'ün Çanakkaleye Gelişi !

Atatürk’ün Çanakkale’ye ilk gelişi, bilindiği gibi, Kurtuluş Savaşından öncedir.20 Ocak 1915'te, Tekirdağ Bölgesi’nde yeni kurulmakta olan 19. Tümen Komutanlığı’na tayin edildi. Atatürk, kısa sürede bu tümeni kurmuş, 25 Şubat 1915'te, savaşlara katılmak üzere Eceabat’a gelmiş, burada ikmal yaptıktan sonra 18 Nisan 1915′te Bigalı Köyü’ne gelerek bir köy evini karargah yapmıştı. Bir Hafta sonra savaş başlamış, Atatürk, Conkbayırı ve Arıburnu’nda üstün düşman kuvvetlerine karşı, taarruz ve savunma savaşları yaparak, kahramanlığı, cesareti ve kazandığı zaferlerle bütün dünyanın dikkatlerini üzerine toplamış, 1 Haziran 1915'te albaylığa yükseltilmişti. 8 Ağustos 1915'te Anafartalar Grubu Komutanlığı’na getirildikten hemen sonra Conkbayırı’nda düşmanı denize dökmüş, Çanakkale’yi bir kere daha kurtarmıştı. Çanakkale Zaferi’nden sonra, bir kahraman olarak 10 Aralık 1915'te İstanbul’a döndü.
” Siz Vatanı İçin, Milleti İçin, Namusu İçin Canını Ortaya Koyan Böyle İnsanları Bu Kadar mı Tanıyor sunuz? Eğer Siz Onları Tanımazsanız; Geleceğinizi Göremezsiniz, Hedeflerinizi Bilemezsiniz”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
M.AkifERSOY


ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915
18′indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu,
Geçilmez bu boğaz…
Geçilmez bu boğaz…
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz…
Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i…
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor…
Türk’üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

Fahri ERSAVAŞ

BİR YOLCUYA

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil ONAN

Allah yolunda, dini, canı, malı, namus ve şerefi, vatan ve milletiuğrunda ölenlere şehit denir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ:“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar ölü değil,diridirler, fakat siz (o yüksek hayatın) farkında değilsiniz.” (Bakara,
154) buyurmaktadır.  Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de hadisi şeriflerinde; “Hiç kimse Cennet’e girdikten sonra bütün dünyaya sahip olsa bile tekrar dünyayadönmek istemez, yalnız şehitler kendilerine verilen nimetler sebebiyle  dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler. (Buhârî, Cihad, 6) “Şehitleri al kanları ile, kanlı elbiseleri ile gömünüz. Allah yolunda yaralananların damarlarından kan akar, onların rengi kan rengidir. Fakat kokusu misk kokusudur.” (Muvatta, 2-463) buyurmaktadır. Milletimizin şanlı tarihinde çok muhteşem zaferleri vardır. 26 Ağustos 1071 yılında Anadolu’nun kapılarının milletimize açılmasına sebep olan Malazgirt Zaferi ve bu yıl 81. yıl dönümünü idrak edeceğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı tarihimizde çok büyük önemi hâizdir. Müslüman milletimizi zaferden zafere koşturan, tarih sayfalarını kahramanlık destanları ile süsleten sebep, vatana hizmet etmek ve şehit olmak arzusudur. Büyük bir felaket olan haçlı ordularını bu ruh ve heyecan durdurmuştur. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ecdadımız, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Meydan Savaşı’nı kazanarak, ülkeyi düşmandan kurtarmıştır. Bu nedenle her karış toprağı şehit kanlarıyla yoğrulan vatanımızın kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor.

Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy İstiklâl Marşı’nda:
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı
Düşün, altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı
Verme dünyaları alsan da, bu Cennet vatanı” demiştir.

Bunun için vatanı sevmek, gerektiğinde vatanımızı düşmandan korumak için savaşmak ve bu uğurda canımızı seve seve vermek kutsal bir görevdir. Vatanını seven, toprağını işler, yollarını yapar, ormanlarını korur, camiler, okullar, hastahaneler yapar, göğe yükselen minarelerin yanında fabrika bacalarını da yükseltir. Böylece hem manevî hem de maddî kalkınmayı birlikte gerçekleştirir. Yurdunu seven, milletine hizmet etmeyi şerefli bir  görev bilir. Sevgili Peygamberimiz; “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Müslim, c. 2, s. 45) buyurmuştur. Dinimizde vatan sevgisinin önemi şu cümlede özetlenmiştir: “Vatan sevgisi imandandır.” (Age., c. 7, s. 32) İşte bu şuur ve anlayışla ay yıldızlı bayrağımızın gönderde dalgalandığı, ezanların minarelerden çınladığı Anadoluyu, bize ebedî vatan yapan ecdadımızı rahmetle anıyoruz. Malazgirt’te, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da topla, tüfekle istiklâl ve hürriyetimizi elimizden alamayanlar, günümüzde kaleyi içten fethetmenin yolunu aramaktadırlar. Özellikle milletimizin arasına çeşitli vesilelere sokulmak istenen ayrımcılıkların hepsi, esasen bu sinsi oyunların bir parçasıdır. Öyleyse bize düşen, tarihî hadiselerden ibret alarak uyanık olmak, bu hâin oyunlara gelmemektir. Yüce dinimizin bizden istediği birlik, beraberlik, kardeşlik, sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde; vatanımızın imarı, gelişmesi ve güçlenmesi için hep birlikte gayret göstermeliyiz. Bunu başarabildiğimiz takdirde geleceğimize güvenle  bakabilir ve kanları ile bu vatanı sulayarak bizlere emanet eden, şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhlarını şâd etmiş oluruz. Bu vesile ile canlarını feda ederek miletimize hür bir vatan bırakan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz.

Büyük şairlerimizden Yahya Kemal, ordumuz ve milletimiz için ne
güzel söylemiştir:
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabb
Senin uğrunda ölen ordu, bu ordudur Ya Rabb
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın
Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.”

 
 
 

Sitede Ara:
Program Ara:
 
Facebook beğen  
 
 
Extralar
 
 

Mavi FM

 
Haber Manşetleri & Hack Haberleri
 
 

SiberBulten.Net Hack Haber

 
Hava Durumu & Tv'de Bugün & Günün Burçları
 
 
TV'de Bugün

Hava Durumu
İstediğiniz İlin Hava Durumuna Bakmak için Lütfen İl Adını Seçip Butonu Tıklayınız . . .

Günlük Burcunuz

 
Araçlar
 
 
İngilizce-Almanca
Türkçe Sözlük
Kelime:
Sözlük:
 
© www.ucarhuseyin.tr.gg

www.cennetturkiye.org

Online Kişi Sayısı
 
Bugün 89 ziyaretçi burdaydı !
Bu Sayfaya Adresinden Geldiniz Hoş Geldiniz :)


ucarhuseyin.tr.gg

WwW.UcarHuseyin.Tr.gg | WwW.UcarHuseyin.Tr.cc | WwW.UcarHuseyin.Tr.cx


Copyright © 2008 www.ucarhuseyin.tr.gg Tüm Hakları Saklıdır..
Bu Site 1024x768 çözünürlük ve üzeri, 32 bit görüntü kalitesi ile İE6/İE7/İE8 tarayıcıları için optimimize edilmiştir !

Powered by Stats 21
Msn bot last visit powered by MyPagerank.Net
Yahoo bot last visit powered by MyPagerank.Net